Friday, February 25, 2011

neler oluyor hayatta

Fenerbahce'yi tamamen biraktigim artik Trabzon ve Besiktas maclarini izlememden belli oldu artik, icimde bir istek, tutku bile yok. Ligi kazansak nolur abi, oynadigimiz rakipleri goruyorsun, bir bok sandigimiz Besiktas, Kiev karsisinda darmadagin oluyor. Onlar iki macta 8 yiyor, tamam bizim gerizekali Fener ve Gs taraftarlari da onlarla dalga geciyor. Lan sen ayni ligden siktirik Karpaty'ye, oburu de Young Boys ile Paok'a elenmis Agustos'ta, aklinca Besiktas'la dalga gec. Biz oynasak cok farkli olacakti sanki. Bu kadar kotu yonetilmeye devam edildikce hic bir takimdan bir bok olmayacak, Fenerbahce dahil.

Spring Break'te San Francisco'ya akiyorum. Mart 7-12 arasi oradayiz bakalim.

Yaz icin staj buldum, Mayis ortasi Istanbul'a dondukten sonra Haziran'da Dc'ye donus, ve iki ay stay yapiyorum The Nature Conservancy'de. Evet dunyayi kurtarmaya, vejetaryenlige falan da devam. Su an bunu yazarken brokoli yiyorum mesela.

hayat guzel ulan.

karilar kizlar falan felan

Artik kesin olarak karar verdim; kizlar, ortalama olarak erkeklerden daha aptal varliklar. ortalama diyorum bak, 10 kizdan 9'u ciddi olarak aptal, mesele olan 10 kizdan aptal olmayan 1'ini bulabilmek. Bu Turkiye, Amerika, Mozambik falan farketmiyor abi. Simdi Women's Studies minor'u Mutu hemen atlar buna, ama bunu tabi ki biyolojik, genetik bir sey olarak soylemiyorum. Toplum sartlari kizlari belli bir sekilde davranmaya ve dusunmeye itmesinden kaynaklaniyor bu. Ozellikle insan iliskileri, ve karsi cinsle etkilesim konusunda bu akli yetersizliklerin ortaya ciktigini dusunuyorum. Dunyada seni aramayan, sormayan, ne dusundugunu anlamadigin (!) erkeklerden daha farkli onemli seyler var. Erkek seni aramiyorsa, sormuyorsa, senle birlikte olmak icin bir hareket yapmiyorsa, anla ki senle birlikte olmak istemiyordur, bu kadar mi zor bunu anlamak. Boyle kucuk oyunlar, yok takmazsam, 1 saat sonra cevap atarsam bana daha cok yazar, kovalar falan, sacma sapan cocuk isleri. Senle olmak isteyen erkek, senle olmak icin bir hamle yapar ve sen de anlarsin bunu gerizekali degilsen. Bu is bu kadar basit, kizlarin herseyi komplike yapmasindan, uzatmasindan o kadar sikildim ki. Ve sirf bu yuzden de kizlar, kendilerine bok gibi davranan, onlari umursamayan erkekleri hakediyorlar, o yuzden hic uzulmuyorum artik onlara, saygi duymuyorum. Eger sen erkegin yaptiklarinin yanina kar kalmasina izin veriyorsan, sana kotu davrandiktan sonra hala pesinden kosuyorsan, sana iyi davranilmasini haketmiyorsundur. Cunku erkegin sana kotu davranmasi, oyle oyunlar oynamasindan falan degil seni umursamadigi istemedigi icindir. Seni isteyen erkek mesaj atar, arar. Sunu anlasa artik kizlar da rahatlasak hepimiz.

Bak nasil dolmus icim bu konuda, doktum icimi rahatladim, kizlara soyleyince anlamiyorlar bari birileri okusun anlasin beni nolur.

Playlist of the Week

DeVotchka- 100 Other Lovers
Stereophonics- Have a Nice Day
Los Campesinos- Romance is Boring
God Help the Girl- Hiding 'neath My Umbrella
Eels- Little Bird

Allah Belanizi Versin

Turkiye'ye bayan basketbolunda ilk Avrupa Sampiyonlugu'nu getirme amaciyla kurulan takimin kaderini, butun Fenerbahceli'lerin umutlarini el ele isbilmezlikleriyle bitiren, husrana ugratan skandalda emegi gecen herkes; Allah sizi bildigi gibi yapsin. Koskoca Fenerbahce'nin bir senesini heba ettiniz, koltugunuzda bir saniye bile durmazsiniz insallah. Yenilmez, Avrupa sampiyonluguna kosar adim giden takimin icine ettiler ya yaziklar olsun. Uzun zamandir Fenerbahce ile ilgili bir konuda bu kadar uzulup, hayal kirikligina ugramamistim, gercekten cok sinirli ve bu ulkenin genel durumunu cok guzel ozetleyen bu durum yuzunden nefret doluyum.

Thursday, February 24, 2011

oskarlar

Pek umursamam oskarlari, bana gore bi anlami yoktur, shawshank ve pulp fiction varken forrest gump'in kazandigi bir odule o kadar onem vermem zaten. He ama yine aday filmleri, kazananlari falan seyrederim tabi ki, bu sene de izledim cogunu iste.

Bu sene Inception disinda izleyip de "ulan ne filmdi be" dedigim bir film olmadi. Inception kazanamayacak tabi ki ama bence bu yilin filmiydi. Kim kazanacak, tabi ki King's Speech veya Social Network. Facebook filmi kazanirsa yakarim ortaligi, modern day Citizen Kane'mis, hade len. King's Speech kazansin, ben cok begendim saglam filmdi valla. Diger filmlerden cacik olmaz.

Asil benim bekledigim en competitive dal en iyi aktor valla, cok tasakli babalar var orada. Jeff Bridges'i izlemedim de orada Ryan Gosling ismi olmaliydi yani, Blue Valentine'da dokturdu herif valla yine. Filmi begenmedim de Michelle de Gosling de baya iyi goturduler filmi, Michelle tam kasar neyse o ayri. Jesse Eisenberg alirsa bir daha yakarim ortaligi, onun yerine Gosling aday olaydi keske. Ilk Franco'yu izledim, kesin bu alir dedim, sonra Bardem'i izledim, yok Bardem koymus cocugu dedim, sonra King's Speech'i izledim Firth almis heykelcigi evine koymus dedim. Colin Firth alir bunu babalar, hem de hakederek. Ama respect to Bardem ve Franco.

Bu arada Biutiful, cok iyi bir konu ve oyunculuktan nasil boktan film yapilir ornegi. Muthis, oskarlik bir film cikabilecekken, garip bisey cikmis ortaya. He yine gidip izlenir o ayri.

Karilara gelince, Annette Bening kazansin istiyorum da Natalie Portman kazanacak. Kazansin da zaten aktrisler kimsenin umurunda degil.

The Fighter'i izleyemedim hala, Bale amina koymus ortaligin diyorlar, kazanir o zaman ama Geoffrey Rush da inanilmazdi yani ben kesin kazanir diyordum ama Bale'i izlemeden yorum yapamayacagim.

Nolan'i aday gostermeyenleri tekrar kiniyorum, ayip ulan. Ne bu adam ile alip veremediginiz.

Radio Show Playlist

Eskiden radyo showda caldigimiz sarkilari yaziyorduk, bu dunun sovundan. Ilk dort sarki Ceyda'dan, gerisi benden, kalite farkindan belli oluyordur. Son zamanlarda yine deli gibi Starsailor ve Stereophonics'e fena sardim, Britpop'tan vazgecemiyorum. Brit demisken, bu son album olmadi be Radiohead.

Pinhani “Yansın” from Zaman Beklemez (World)

Florence And The Machine “Cosmic Love” from Heavy in Your Arms

Flight Facilities “Crave You (feat. Giselle)” from Beach Club Malibu Ibiza

Nicolas Jaar “El Bandido” from Significant Others

Starsailor “Stars And Stripes” from All The Plans (Rock)

Malt “Deprem” from Malt - Kendi Adini Tasiyan Ilk Albüm (World)

Air Supply “ALL OUT OF LOVE” from 80's Gems (Pop)

Ronan Keating “Life Is A Rollercoaster” from Ronan (Pop)

Sertab Erener “Zor Kadin” from Zor Kadin

Regina Spektor “Hotel Song” from Begin to Hope (Alternative & Punk)

Coldplay “Violet Hill” from Viva la Vida (Rock)

Bon Iver “Woods” from Blood Bank

Maroon 5 “Never Gonna Leave This Bed” from Hands All Over (Pop)

Pernice Brothers “The Great Depression” from Goodbye, Killer

Stereophonics “You'Re My Star” from Decade In the Sun: Best of Stereophonics (Rock)

The Local Natives “White Eyes” from White Eyes

Yüksek Sadakat “Aklimin Iplerini Saldim” from Çeyrek (World)

Editors “In This Light and On This Evening” from in this light and on this evening (Indie)

Imogen Heap “HIDE AND SEEK” from Hide and Seek - Single (Pop)

Bengü “Korkumdan Agladim” from Baglasan Durmam (World)

Foals “MIAMI” from Miami - EP

IAMX “This Will Make You Love Again” from The Alternative

Travis “Blue Flashing Light” from Twelve Memories

Tribalistas “Velha Infancia” from Tribalistas

Thursday, February 17, 2011

Playlist of the Week

The Mars Volta- The Widow
The Decemberists- Rox In the Box
State Radio- Right Me Up
Starsailor- Fidelity
Travis- Blue Flashing Light

Wednesday, February 16, 2011

Taurasi ve Turkiye

Boyle olacagi o kadar belliydi ki. O kadar yazdik, herkes yazdi, bu kadar cabuk karalamayin, yapmayin, etmeyin, Taurasi yapmamistir falan diye ama dinletemedik. Herkes konustukca konustu, iftira ustune iftira, dunyanin en iyi kadin basketbolcusuna demediklerini birakmadilar. Ee ne oldu simdi? Bok atanlar, attiklari bokla kalacak, onlara hic bir sey olmayacak, olan Diana Taurasi'ye, Penny Taylor'a ve Fenerbahce'ye olacak. Her zamanki gibi. Fenerbahce, herkesin onune gecip, buyuk atilimlar yapti mi, ne yapip edilip, her turlu pislige bulasilip asagi cekiliyor. Bu kadar buyuk bir rezillik, skandal olamaz. Butun Amerikan medyasinda bile basliklarda yer aliyor bu olay, Turkiye'nin imajini, prestijini o kadar zedeleyen bir olay ki bu.

Zaten Turkiye'yi bilen, gerceklerini taniyan kim sasirdi ki bu olaya? Munevver Karabulut cinayetinde kanita sperm bulastiran, Hrant Dink cinayetinde hic birsey yapmayip, katil zanlilarini yucelten bu ulke degil mi? Basketbol gibi onurlu olduguna inandigim bir spor dalinin bile icine ettiler. Hic bir seyin tadini birakmiyorlar sagolsunlar. Bu ulke bir bok haketmiyor abi, gelismesin basketbol, kadin sporu falan, Fenerbahce de kapatsin bu dallari, bu ulkeye fazla cunku boyle seyler.

Zaten ilk geldigi gunden beri fazlaydi Diana Taurasi bu ulkeye. Ona bok atan zavallilar hakkinda hic birsey yapilmayacak, ama Diana kariyeri ve hayati boyunca bu suclamayla, bu olayla yasamak zorunda kalacak. Kimsenin boyle bir insana, ve koskoca Fenerbahce'ye bunu yasatmaya hakki yok. Aziz Yildirim, adamsa da bunun pesini birakmaz, ne federasyon kalir, ne doping kurumu, kimse boyle bir rezillikten sonra koltugunda rahatca oturamaz. Cunku Fenerbahce'nin Turkiye'de kimseden korkmamasi, cekinmemesi gerekir, gerekirse Meclis'e Basbakan'a gidilip sorumlularin kellelerinin alinmasi lazim.

Simdi ne olur bilemem, Diana ile Penny geri doner mi. Hic zannetmiyorum, onlarin yerinde olsam bu ulkeye adim atmam bir daha ama icimde de bir umut var acikcasi ikisini de bu formayla bir kez daha izlemek icin.

Friday, February 4, 2011

Kadin hakemler? (2)

Oncelikle kendilerinden '3-5 kendini bilmez' diye bahsettigim forumumuzun sadik takipcilerine tesekkur ediyorum. Komutan (AA) kardesim onceki yazima 3 soruyla yorum yapmis ve aslinda cevap vermis. Bu sorulari analiz etmeden once Hincal Uluc'un bugunku yazisina deginmek istedim cunku Hakki Yalcin gibi o da kadin hakemler ile ilgi yazmis. Ama gercekten uzun suredir Hincal Uluc gibi entellektuelligiyle gurur duyan, kulturlu bir sahsin bu kadar cahil oldugunu gormemistim. Tekrar tekrar ulkemizin okumus cahillerle dolu oldugu gercegini goruyorum. Gercekten herkes tarafindan okunan bir gazetede bu kadar dayanaksiz, seksist bir yazi nasil yayimlanmis anlam veremiyorum ve bu surecte yer alan herkesten utaniyorum!

Gelelim yazinin problemli noktalarina sonra da Komutan'in sorularina gececegiz. Sayin Uluc Turkiye'de bayan hakemlere neden orta hakem gorevi verilmedigini su sekilde cevapliyor: hangi ulkede onlara gorev veriliyor ki. Ornek olarak da Italya, Fransa ve Brezilya'yi vermis. Ben de sorarim o zaman size Sayin Uluc: Bundan 80 yil once de herkes hangi ulkede kolelere hak veriliyor ki mantigiyla hareket ediyorlardi ve bu da kolelik sistemini sonsuz bir donelgeye ceviriyordu. Biz standart olarak en iyiyi ve en esiti saglamak zorundayiz! Demokrasinin en temel ilkesi azinlik haklarini korumak ise biz de kadinlara her alanda esit imkanlar sunmakla yukumluyuz. Niye kendimize Italya, Fransa ve Brezilya'yi ornek aliyoruz da kadin orta hakemlerin bulundugu Almanya'yi ornek almiyoruz? Veya da cogu ulke 'Ermeni soykirimi'ni kabul ediyor diye biz de edelim mi simdi?

Ikinci problemli nokta ise kadinlarin hakemlige meraki. Hincal Bey siz kim oluyorsunuz da Dunya'nin hicbir yerinde kadinlarin hakemlige ilgi duymadigini soyluyebiliyorsunuz. Erkeklerin domine ettigi bir dunya duzeninde kadinlarin neye ilgi duyup duymadigini dogru olarak nasil olcebilirsiniz. Kadinlar eger iddia edildigi gibi hakemlige ilgi duymuyorlarsa bunun tek sorumlusu onlari futboldan ve spordan (ve binbir turlu oteki alanlardan) uzak ve ilgisiz tutan erkeklerdir. Field of Dreams filmini izleyenler bilir, Kevin Costner tarlasinda beyzbol stadi insaa etmek ister hayalet olarak gordugu oyuncular ile oynamak icin. Herkes ondan suphe duyar ama butun film herkese "If you build it, they will come" der. En sonunda stadi insaa ettikten sonra oyuncular birer birer gorunur ve beraber oynarlar. Buradan cikarmak istedigim sonuc su: eger Lale Orta'ya bir sezon sans taninirsa onumuzdeki yillarda 500 tane Lale Orta'miz olur. Burada onemli olan kadinlarin ilgisini tesvik edecek sistemi kurmada. Erkekler annelerinin karnindan hakem cikmiyorlar ya.

Komutan'nin sorularina cevap vermede sira (sorulari tekrar yazmayacagim, bir onceki yazinin yorum kismina bakabilirsiniz). Amerikan acik goruslulugu bana birsey ogrettiyse o da sudur: realist cerceve icerisinde ideale ulasmak. Evet halen radikal fikirlerim var ama gerceklestirilebilecek olasiklarla sinirlanmis radikal fikirler. Ikinci sorudaki erkegin fiziksel gucunun is alaninda kadinlara ustunluk sagladigi konusuna katilmiyorum ancak kapitalizmin bu esit olmayan duzeni sonsuzlastirdigi konusunda hemfikirim. Esyalara verilen deger insanlara da uygulaninca hem seksist hem de irkci bir toplum olusuyor.

Son sorunun cevabi biraz karisik olacak. 50 sene once nasil kadinlarin haklari bugunkunun yarisindan bile azi konumundaydiysa bundan 50 sene sonra da ayni degisiklik beklenebilir cunku en azindan su an 50 sene oncekinden daha liberal ve acik goruslu bir toplumda yasiyoruz. Kadinlar nufusun yuzde 50sinden fazlasini olusturuyorlar ve bu yuzden secimlerde cok kuvvetli bir 'azinlik' konumundalar. Buradan edindikleri siyasi guc onlara ileride esit maas, mecliste esit temsil edilme, taciz kanunlarinin sertlestirilmesi gibi cesitli, esitligi ideal ve gercek esitlilik seviyesine cekecek siyasi reformlar kazandiracak. Yani kisacasi ben erkek egemen toplumun bunu kabul edecegini soylemiyorum, baska sanslari olmadigini iddia ediyorum. Umarim yeterince acik olmustur. Ama ileride baska insanlardan da yorumlar bekliyorum. Komutan'a da tesekkur ederim yazimi ciddiye aldigi icin.

Saygilar