Tuesday, June 29, 2010

Dunya Kupasi ve Caner Erkin

Su an ogrendim ki haftalardir Ispanya-Almanya finali diye iddia etmem cok sacmaymis, cunku finalde karsilasma ihtimalleri yokmus. Bunu bilmiyordum, yari finalde karsilacaklarmis. Almanya'nin da kura sanssizligina bak, finale kadar Ingiltere, Arjantin ve Ispanya ile oynamak zorunda. Obur tarafta ise Brezilya, Hollanda, Uruguay, Gana dortlusunden tabi ki Gana'yi destekliyoruz da Brezilya cikmasin da kim cikarsa ciksin dusuncem var. Bir takim bu kadar antipatik olamaz. Gonlumuz Hollanda'dan yana o eslesmede. Bu aksam ki Ispanya-Portekiz macinda da favorim ile suprizim oynuyor ikisinden biri gitmek zorunda, kim alirsa alsin farketmez ama Ispanya karsisinda Ronaldo'nun bile yapabilecekleri sinirli.

Caner Erkin, Fenerbahce'deymis. Karaktersiz futbolcularimiza bir yenisini daha ekledik, iyice igrenc bir takim olduk. Ugur Boral'dan futbol olarak hic bir artisi olmayan, karakter olarak ise yarisi etmeyecek bir adami o kadar para verip almak bize yakisirdi zaten.

Sunday, June 27, 2010

Barcelona'dan Fenerbahce Izlenimleri

Takimda olan seyler Fenerbahce'yi birakma surecimi iyice hizlandiriyor ve kolaylastiriyor. Aldigimiz her haber keyifsiz ve uzuntu verici oldugu icin artik merak bile etmiyorum olanlari. Ilhan Eker'i almisiz galiba, Bilica'nin da gidecegi yok, bu stoperlerle devam edilecek galiba, baya enteresan.
Caner de aciklanir yakinda, takimdaki karaktersiz oyuncu sayisi bir daha artar. Ama tek istegi basari olan musterilerimiz sevinir tabi buna.
Daum ile ilgili olaylar da cozulmus, tabi bu taraftara internet sitesinden sadece bir cumle ile duyuruluyor, ayni Aykut Kocaman'in gelisi gibi. Bir kulup, taraftarindan bu kadar uzaklastirilabilir ancak, bu kadar mesafeli durabilir. Mutullah'in verdigi bir ornek vardi, kulup Kuzey Kore gibi yonetiliyor diye, aynen oyle. Nasil Kuzey Kore'nin yenildigi maclar, yedigi goller ulkede yayinlanmiyorsa, FB TV'de de sampiyonluk kaybedildikten sonra bir hafta futbol programi yayinlanmadi, macin ozeti, tekrari gosterilmedi, mactan bahsedilmedi bile. Ondan hic bir farki yok.
Bu Daum-Aykut-Yonetim ucgenine gelince, boyle sacmalik, saklabanlik sonunda sona erdi de daha rezil olmadik. Saglik kontrolleri, yok avukatlarla konusma, yok Daum'un Samandira'ya gelip mesaiye calismasi falan komedi filmi gibiydi. Sonunda bitti, Daum'a tesekkur ederiz, iki sene sonra tekrar getirir Aziz zaten, fazla uzaklara gitmesin. Aziz Yildirim sicip batiriyor, Daum'a sariliyor, Daum da ceplerini doldurup gidiyor.
Aykut Kocaman'a gelince ise, kendisi Fenerbahce'de hayran oldugum ilk oyuncudur, hayatimda ilk gittigim macta da golu o atmisti zaten, onun icin bende yeri cok ayriydi. Ancak boyle les kargasi gibi Daum'un gitmesini bekledi, agzini acmadi, hic bir seye karismadi, simdi de koltugu kapti. Zaten Fenerbahce'de oyleleri tutunabiliyor Aziz'in yaninda. Ya bir insan hic mi konusmaz, bu kadar mi pasif kalinir? Teknik direktorlugunde de Aziz'in masasi olur zaten, beni hayal kirikligina coktan ugratti zaten. Iyi bir hoca olduguna da inanmiyorum, hic bir basarisi da yok zaten su ana kadar. En azindan Fenerbahce'nin cocugu ekmek yiyecek camiadan o acidan seviniyorum.
Bir de su var, Aykut'un yalandan yaptigi Sportif Direktorluk gorevi ne olacak? Bu kadar plansiz programsiz bir camia olamaz ya. Bir makam cikardilar, "kurumsallik" adi altinda, bir sene surdu ya, simdi eminim kimse gelmeyecek o goreve, cunku bu yonetimde oyle bir vizyon yok, hic olmadi ve olmayacak.
Ve bundan da adim gibi eminim ki, Aykut, sezonu tamamlayamayacak, ve sezon ortasi butun suclu oymus gibi gonderilecek, ve buyuk resim yine gorulmeyecek, padisah koltugunda oturmaya devam edecek.

Guney Afrika'ya Barcelona'dan Bakis

Barcelona cok guzel, maclari tapas ve paella yiyip, sangria icerken izliyorum cok guzel oluyor. Hava cok guzel, denize giriyorum her gun, cennet gibi.
Ganali kardeslerim koydu pis Amerikalilara cok mutluyum. Yollari acik valla, Uruguay-Gana maci cok keyifli olacak. Gana'nin 11inden kimsenin Fenerbahce'de oynayamayacagini iddia eden aile fertlerime selam ederim. Gyan, Kwadwo Asamoah, Andre Ayew, Kevin Prince Boateng hepsi direkt ilk 11 oynar Fenerbahce'de.
Appiah bitmis bu arada cok yazik. Kingson cok iyi toplar cikardi bu arada takdire sayan.
Ingiltere-Almanya macinda herkes verilmeyen golden falan bahsediyor ancak Almanya maci domine ederek, sonuna kadar hak ederek kazandi. Finale kadar yuruyup de Ispanya ile oynarlar iddiami surduruyorum.
Mutullah'in bok atma girisimlerine yanit vereyim: Turnuvada Gana'yi tutuyorum, Ispanya'nin kazanacagini, Almanya ile final oynayacagini tahmin ediyorum. Portekiz ise surpriz takimim ve uzerine para yatirdim destekleme sebebim o.
Turnuva gittikce keyifleniyor, guzel maclar oluyor. Bu aksam da Meksikaliyiz sonuna kadar. Ispanya-Portekiz macini da dort gozle bekliyorum, Ispanya'yi yenebilecek biri varsa o da Cristiano olur ama zor gibi gozukuyor. Bu arada burda insanlar sandigim kadar cildirmiyor Dunya Kupasi askiyla, gerek cok turist olmasi, gerekse insanlarin Katalan kimliginin one cikmasi sebebiyle Ispanya maclari sirasinda hayat durmuyor, insanlar o kadar tutkulu degil gibi gozukuyor simdilik.
Barcelona'dan aktaracaklarim simdilik bu kadar.

Ne Cabuk Unutuyoruz

Tuesday, June 22, 2010

World Cup: June 22

Bu aksam iki macin arasindan kolayina kacarak Arjantin-Yunanistan macini izlemeyi secerek cok kotu bir hata yaptigim farkina vardim. Nijerya-Guney Kore macina hic bakamadim Kore'nin ikinci golu disinda. Ama en azindan o macta 4 gol olmus. Eminim Arjantin macindan da 5 kat daha hizli oynanmistir. Arjantin maci domine etti de son 5 dakika disinda 1 pozisyona bile girmemis olabilir. Veron Arjantin'i Fenerbahce ile yarisacak bir yavaslikta oynatiyor. Ya buna nasil tahammul ediyor Maradona anlayamiyorum. Paslarinin yarisini aynen tek pas olarak geri gonderiyor baski yokken bile. Bu kadar kolay kacarak, yorgunlugunu gizeleyerek oynanmaz!

Otamendi de baska bir fiyasko. Bu adam stoper degil mi niye sag bek oynar. Magdem sag bek tercihin bu neden Zanetti gibi bir efsaneyi kadroya almazsin. Cozemiyorum. Bu rezaletlerin uzerine bir de Martin Palermo gol atmaz mi?! Bana gore Messi'nin 2. golden once sut atmak yerine pas atmasi lazimdi ama adam da sut attigi icin Messi ya zaten, ona cok laf yok. Bireysel degerlendirmelerden sonra bir de takim olarak bahsetmek istiyorum Arjantin'den. Bir langirt takimi gibi bloklar arasi hic baglanti yok. Bu kadari da ancak Fenerbahce'de olur. Veron ve Balotti midir nedir takimin agirlik merkezini o kadar geride kuruyorlar ki takim ileri gidemiyor ve Aguero, Milito, Messi uclusu kendi yari sahalarindan top almak zorunda kaliyorlar. Pastore'yi tanimam ama o oyuna girince bu pas baglantilarini iyi kurdu, takimi ileri tasidi. Bence Maradona onu daha fazla degerlendirmeli.

Biraz da Yunanistan'dan bahsedelim. Guney Kore'nin dagittigi ayni Yunanistan daha defansif olarak sahadaydi. On liberolarinin hepsi ayni adamlar. PES'teki Team A gibi butun orta saha ayni adamlardan kurulmus sanki. Bir de kenardan Fatih Terim talimati almislar Messi'yi tekmele diye, her ikili pozisyonda sinsi fauller yaptilar. Ama yardim savunmasini cok iyi getirdirler Messi'ye. Ne kadar orta saha defansif ve duz oyunculardan kurulmus olsa da savunmadan hucuma cikarkenki ilk pasi her oyuncu mukemmel oynuyor. Tek topla karsi yari sahaya, yayin yakinina cok kolay gelebiliyorlar ki Samaras az kalsin macin en net pozisyonlarindan birinde Yunanistan'i 1-0 one geciriyordu. Bence macin donum noktasiydi o an. Romero cok kotu yakalandi. Samaras da kaleciyle beraber takimin en iyisiydi. Her topu cok iyi sakliyor. Ve driplingi var ama o kadar yoruldu ki tum yeteneklerini sergileme sansi bulamadi. Onun gibi bir forvet Turkiye'de cok is yapar.

Yazimi bitirmeden once bir de Kore'nin ikinci golundeki kaleci hatasindan bahsetmek istiyorum. Bir kalecinin o acidan kapadigi koseden o golu yememesi lazim. Enyeama ilk iki mactaki performanslarini golgede birakti demek de haksizlik olur ama daha dikkatli olmaliydi. Ayrica Arjantin macinin Ozbek hakemi de macin en iyisiydi bence. Arjantin bu kadar yavas tempoda oynatmasi maci, cok akici ve heyecanli bir mac olabilirdi.

Umarim yarinki maclar daha guzel olur.

Back!

En son postumdan o kadar zaman geçti ki ben bile hatırlamıyorum ne zaman olduğunu. Geçen hafta bugün staja (ilk defa boş zamanım oldu yoksa sürekli çok yoğunum, laf yemeyelim şimdi) başlamamın da etkisi var bloga katkıda bulunmamamda ama bu bir bahane değil. Çünkü Cem'e söz verdim katkıda bulunacağım diye. Sözümde duruyum for once ;)

Cem'in zaten en son postunu okuyordum ama yarıda bıraktım çünkü gerçekten bu kadar sahtekar bir adam görmedim. Bir insan herkesle farklı ortamlarda farklı iddialara girerse tabii ki elbet haklı çıkar. "Portekiz favorim, Almanya plasem, İspanya kazanmazsa futbol izlemeyeceğim bir daha" vs. Bol keseden isim sallarsak biz de hep haklı çıkarız. Ben her zaman haksız çıkma pahasına garip tahminlerimin arkasında durdum (Yunanistan 2004 hala unutulmaz.).

Benim favorim İngiltere. Turnuva öncesinde de favorimdi halen öyle. Bence gruptan çıkarlarsa toparlayacaklar; umuyorum. Ama hakikaten turnuvada vuvuzeladan çok hakemler için uygulanan pozitif ayrımcılık (affirmative action) baydırdı. Mali'li hakemin ne işi var Dünya Kupasında allah aşkına. Yalnız yanlış (Canan Akbulut'a -İlköğretim okulu Türkçe öğretmenim- teşekkürler yalın ve yanlış karıştırmadım) anlaşılmasın affirmative action farklı ülkelerde uygulanabilir. Karşı değilim. Bana göre politik olmayan (!) bu tarz turnuvalarda uygulanmaması lazım. Farklı etkenleri sıfırlamamız lazım. Ama vuvuzela'yı yasaklamaya da karşıyım. Vuvuzela bir semboldür ve özgürlüklerin kısıtlanmaması bu tarz küçük semboller ile başlar. Herkesin kültürüne saygı duyalım ki onlar da bize saygı duysun.

Bugün Güney Afrika'nın Afrika'nın GDP'sinin %40'ını oluşturduğunu okudum ve üzüldüm. Hakikaten artık kapitalizm ve neo-colonialism (credit to Cem) saçmaladı. Ülkede ne varsa alıp götürüyorlar da kardeşim niye izin verirsiniz. Yok mu bir ahlaklı Afrika'lı siyasetçi? Bıktık artık Mugabe'lerden, Zuma'lardan. Bu Amerikalıların Avrupalıların hiç vicdanı sızlamıyor mu? Neyse Recep Bey (!) yardım eder ;) Çok yarım kaldı ama iş geldi, hemen yapmam lazım. Kusura bakmayın.

Monday, June 21, 2010

World Cup Update

Gruplardaki ilk iki mac bitti, takimlarin ne oynadigi, ne oynayamadigi belli oldu gibi, simdi yorum yapmak icin resim daha net.
Favorim hala Ispanya, ve hala da turnuvadaki butun takimlardan bir gomlek ustun olduguna inaniyorum. Ilk Isvicre maci kazadir, olur. Plasem Almanya yorumumda da kararliyim, Avustralya'yi hezimete ugratip, Sirplarin karsisinda da 10 kisi olmalarina ragmen galip gelebilirlerdi. Su an icin ongorum hala Ispanya-Almanya finali.
Arjantin, tamam goze hos gelen oyun oynuyor kabul, ancak defansi cok bosluyorlar, ortasahalari cok yumusak, o yuzden ceyrek finalden oteye gidemezler.
Brezilya bekledigimden daha iyi gozukuyor ancak yine de onlardan umudum yok, cunku Ispanya ile karsilasacaklar yakinda ve bu ortasahanlarinin Ispanya karsisinda sansi yok.
Italya ve Fransa'ya gelince, Fransa gibi bir kadro nasil bu hallere dusebilir inanilir gibi degil, Italya ise, acikcasi oyuncu kadrolari yeteri kadar iyi degil, bu kadar basit.
Portekiz, Cristiano Ronaldo onlari tasidigi kadar ilerleyecek bu belli. Cristiano Ronaldo'nun turnuvasi olacak tahminim bakalim ne kadar tutacak, simdilik fena degil gibiler, surpriz takimim zaten onlardi.
Afrika takimlari cok buyuk hayal kirikligi yaratiyor, ozellikle Nijerya ve Kamerun. Kamerun'un gruptan cikacagini ve Eto'onun cok etkili bir turnuva gecirmesini bekledigimi yazmistim ama fena yanildik, kaliteli kadrolarinin hakkini veremediler. Insanlarin Fildisi Sahili'ni cok abarttiklarini hep iddia ediyorum ve bir basarisiz turnuva daha geciriyorlar, ve bu altin jenerasyonlarinin da sonu yaklasiyor hic bir basari kazanamadan. Keita'yi da allah bildigi gibi yapsin.
Afrikalilardan en iyisi yine kardeslerim Gana. Oyun zekalari oldukca dusuk olmasina ragmen mucadeleleri ve hirsli oyunlarini sonuna kadar destekliyoruz. Son macta isleri zor Almanya'ya karsi, tek sanslari Avustralya'nin onlara bir kiyak yapmasi, insallah cikarlar dua ediyoruz.

Gol kralliginda Cristiano'yu destekliyoruz tabi ki, ama favorim David Villa yine.
Simdilik bu kadar. Su son maclar da bitsin bir yazi daha yazariz sonraki turlarin degerlendirmeleriyle ilgili.

Thursday, June 17, 2010

Herr Daum

Zaten Fenerbahce'den ne kadar sogudugumu yazmistim, Daum'un kalma karari da iyice tuz biber ekti, artik mac falan da izlemem, dert etmem, uzulmem bosu bosuna. Fenerbahce'min bu kadar karaktersiz, vizyonsuz insanlar tarafindan yonetilmesini kabul edemiyorum. Tazminatini odeyemedikleri icin Daum'u takimin basinda tutuyorlar, boyle bir salaklik ancak bizde olur zaten. Ey Aziz Yildirim, sen baskanlik hayatinda hangi hocaya 3 sene dayanmissin da daha once kovdugun adamla tekrar 3 yillik sozlesme yapip yuklu tazminat koyuyorsun? Bir de ustune 3 yil ustuste sampiyonluk sozu veriyorsun?

Suclu Kim?

Daum da gorevinin basinda kalmis, inanmiyorum, inanmak istemiyorum. Aziz Yildirim kaldi, yoneticiler kaldi, Daum kaldi, ee Fenerbahce tarihinin en buyuk rezaletinin sorumlusu kim? Aziz Yildirim sayesinde yillardir cefa ceken Fenerbahce taraftari degil orasi kesin, ama gozaltinda olan, tutuklu olanlar da onlar, demek ki Aziz Yildirim Trabzon maci rezaletinin sorumlularini bulmus.

Thursday, June 10, 2010

Cok Sogudum

Fenerbahce'den, futboldan falan acayip sogudum, artik ne spor sayfalarini okuyorum, ne de spor haberlerini izliyorum, gectigimiz sezondan sonra artik umurumda degil gibi. Zaten pek de umutlu degilim. 2006'da oldugu gibi transferler hep Dunya Kupasi'ndan sonraya kalacak, takim uyum sorunu yasayacak, on elemelere yetisemeyecekler, ayni sekilde Sampiyonlar Ligi'ne gidemeyecegiz.
Yine yanlis isler yapiyoruz, herkesin hocasi belli, transferlere basladi, bizde hala tik yok. Hep gec kaliyoruz, yanlis transfer politikalarina devam ediyoruz.
Artik hakikaten pek umurumda degil futbol takimimiz Aziz Yildirim gidene kadar. Basketbol, voleybol izleyip keyiflenirim artik.

Wednesday, June 9, 2010

Dunya Kupasi Fantezi Ligi

Komutan lig acmis bize de girmek duser. Dunya Kupasi zevkimize ayri bir heyecan katar. Siz de girin kapisalim. Burdan alalim sizi:

http://www.fifa.com/theclub/index.html

Burdan uye olun, ligin adi tsigalko, kodu da 438131-121633.

Komutan'a tesekkurlerimizi iletelim.

Sunday, June 6, 2010

Dunya Kupasi

5 gun kaldi heyecanla bekliyoruz, bugun cikartma kitabi bile aldik nostalji yapip topluyoruz cikartmalari.
Sakatliklar tadimizi kacirdi biraz, umarim Drogba en azindan buyuk ihtimalle kendisinin son Dunya Kupasi'nda biraz oynar, severim kendisini, bence dunyanin en iyi santraforu.
Her zamanki gibi favori olmayan, surpriz takimlari destekliyoruz sonuna kadar. En cok destekledigim takim Gana ama yalan olur gibi onlar Almanya-Sirbistan ikilisi arasinda. Sirbistan supriz yapabilir, ilerleyebilir.
Bazi oldukca zayif gruplar oldugu icin, ceyrek finalde supriz takimlar gorebiliriz, bunun icin adaylarim Paraguay, Kamerun ve Isvicre.
Ancak herseyi gozonunde bulundurdugumda yine en iyi takim Ispanya gibi gozukuyor. Ancak sansi olan takimlar arasinda Hollanda veya Portekiz'in kazanmasini isterim. Arjantin'den cacik olmaz.
CR7'nin damga vurmasini bekliyorum bu turnuvaya.
Iddaa'da Afrika Gol Krali diye bir secenek var Etoo'ya evinizi koyun, orani da cok iyi, Drogba da sakatken banko.

Tesekkurler Jan de Brandt



Ustuste hep voleybol ile ilgili yazdik ama futbol takimi ve gelismeler icimi cok sikiyor Turk Futbolu ve Fenerbahce ile ilgili yazmak istemiyorum. Fenerbahce Acibadem gectigimiz sezon da en cok destekledigim, en sevdigim takimimizdi. Hep istedigimiz, hayalini kurdugumuz Fenerbahce gibi her mac ayni ciddiyetle mucadele edip, inanilmaz mutluluklar yasattilar. Ve o takimin ve basarilarin kahramani resimdeki adam Jan de Brandt'in gorevine son verildi bugun. Gercekten cok uzuldum, kalmasini cok isterdim ve bu guclenen muthis kadroyla cok basarili olmasini isterdim. Ama yaptiklari icin cok tesekkurler.
Camiamizda hoca, oyuncu ayriliklari hic bir zaman olmasi gerektigi gibi olmuyor. Mehmet Ali Aydinlar bu kez beni hayal kirikligina ugratti. Hep ovdugumuz Mehmet Ali Bey bu sefer uzdu. Cunku hep hocamizla devam edecegini, hoca arayisinin olmadigini soyluyordu, ancak bugunku toplantidan da anlasilacagi gibi uzun suredir yeni hocamiz Ze Roberto'yla gorusuldugu ortaya cikti. Kendisine ve hep iyi isler yapilan Fenerbahce Acibadem'e yakismadi.
Tabi ki daha iyi bir hoca getirme cabasini anliyorum, bunda hic bir sorun yok ve umarim yeni, cok kariyerli hocamiz da cok basarili olur ve Avrupa Sampiyonlugu'na ulastirir bizi ancak Jan de Brandt'a hakettigi vefayi gosterebilir, daha iyi bir ayrilik yasayabilirdik.

Wednesday, June 2, 2010

Adamsin


Hakikaten buyuk adamsin.

Aziz Yildirim senden adamlik dersi alsin.

Dunyanin En Guzel Kizi Fenerbahce'de



Voleyboldan pek anlamam, o yuzden isin teknik taktik kismina giremeyecegim, ama en sevdigim voleybolcuyu almisiz, bu nasil bir guzelliktir.

Israil Uzerine

Israil-Filistin olaylariyla ilgili her gelismeden sonra oldugu gibi yine herkesteki Israil nefreti tekrar canlandi. Facebook'ta, sohbet ortamlarinda, her yerde Israil'e karsi kin ve nefret duygulari besleniyor. Buna cogu zaman ben de katiliyorum ancak burada ayirt etmemiz gereken ve dikkatli olmamiz gereken hususlar var. Filistin'de Araplar'a karsi yapilan baskilar, saldirilar, yardim gemisine silahli baskin; bunlarin hepsinin sorumlusu Israil devleti, hukumeti, ordusudur. Bunlardan sorumlu ne butun Israilli insanlardir, ne de butun Yahudilerdir. Boyle bir olay uzerine butun Israilli vatandaslara veya Yahudilere agir ithamlarda bulunmak, hakarete dayanan sozler sarfetmek oldukca cirkin. Hele hele Adolf Hitler'i savunmaya kadar gidecek bazi laflar soylemek gerecekten hic hos degil, bir soykirimi savunmak kadar igrenc bir sey olamaz ve ozellikle ulkemizde son birkac gundur bunu yapan insanlar mevcut.
Ozellikle bizim gibi hatri sayilir bir Yahudi azinligi olan ulkemizde, Yahudi vatandaslarimizla beraber yasayip, ayni sosyal ortamlarda bulundugumuz bu insanlara karsi bu nefret kampanyasi ayni zamanda oldukca tehlikeli. Musevi vatandaslarimiz eminim ki kendilerini tehlikede hissediyorlardir, cunku cahil insanlar gercekten onlar icin bir tehdit unsuru. Ozellikle okullardaki musevi arkadaslarimiz, okul cagindaki musevi arkadaslarimiz icin hic guvenli bir ortam yok gercekten.
Bu sebeple lutfen Israil hukumetinin bu cirkin politikasini elestirelim, kinayalim, nefret edelim. Basbakan Netanyahu'ya nefret kusalim, Israil ordusuna nefret kusalim, ama Israil vatandaslarina degil. Lutfen bu konuda dikkatli olalim.