bakıyorum da bizim blogda aylardır bir yazı eklenmemiş, sadece cem'in eklediği birkaç video var ama onların bile bir satır cümle açıklaması yok. bugün denizbank'ın veri ambarında geçirdiğim 3. günüm ve dün gece sistemde sıkıntı olduğu için bütün ekip esentepe şubesinde sabah arayıp büyük ihtimalle Gebze'de yalnız kalacağımı söyledi. normal şartlarda buna sevinirim ama çok fena karnım ağrıyo, ve burada kimseyi tanımıyorum. can sıkıntısı büyük. zaten bilgisayarda bazı yetki problemleri var buna birde network settinglerini ekleyince kısacası bilgisayara flash bile yükleyemiyorum. dizi izleyicem onu da yapamıyorum. dedim ki o zaman başka türlü zaman geçmiycek, en iyisi ben bir yazı yazıyım en azından yarım saat falan geçer. hadi hayırlısı...
blogger'ın arayüzü ne kadar değişmiş, çok modern olmuş. fena değil hoşuma gitti.
önce şu dark knight rises olayına bir girelim derim ben. filmi beğendim, hatta birinci filmden daha çok beğendim ama zaten ikinci filmi tartışacak değiliz, o fantastik, klasman dışı bir baş yapıttı. mostly because of heath ledger's performance. ama takıldığım birkaç yer olsa üçüncü film beklentilerimi karşıladı. ben olayı 4. bir film için robin asistiyle bitmesini sevdim, güzel yavaş yavaş hazırlanmış, belliydi ama iyi yapılmış. takıldığım en önemli nokta raz al ghul'un kızı. o karakter o kadar az işlenmiş ki inandırıcı değildi. böyle nasıl yani diye kaldım. motivasyonu inandırıcı gelmedi. bütün polislerin yer altına inip baine'i kovalamaları da yok artık dedirtti. uçak sahnesi şahaneydi. alfred şov yine mükemmeldi. bir de hapisane'de atlama olayı da güzeldi. ancak kedi kadını hiç sevemedim. anne hatheway'i zaten hiç sevmem, ben yakıştıramadım ama yakıştıranlar olduğunu duyuyorum. allahın takdiri. ama bundan sonra batman diyince aklıma nolan gelir, başka da bişey gelmez. adam sinemayı çözmüş beyler nokta
hemmen olimpiyatlara atlıyorum buradan. doğruyu söylemek gerekirse çok izleme imkanı bulamadım, malum iş güç, haftasonu yalnız(!) çeşme serüvenleri derken olimpiyatları izleyecek pek zaman bulamadım. biraz ayıp ettiğimi biliyorum, lakin çok önemli bir organizasyon. gazetelerdeki gibi 10 madalya falan tabii ki beklemiyodum ama kazanırsak halter ve güreşten bişiler çözeriz diyodm, çok rezalet oldu. bu sonuç sadece baskıdan kaynaklanıyor olamaz. Kuzey Koreliler baskının allahını hissediyolar ama madalya kazanıyorlar arkadaş. nevin yanıt ve melis mey ile gurur duydum. sprint ve uzun atlama gibi çok başarısız olduğumuz iki dalda tarih yazdılar. hiç sevmem "tarih yazmayı" ama malum yaptıkları yadsınamaz. bizim bir amerika olabilmemiz için ilkokulda okullar arası turnuvalar da bu tarz sporlarda yarışmamız lazım. sadece spor kültürümüz olması için değil yarışma kültürüne sahip olmamız için de. biz kavgasız halı saha maçı yapamayan bir ülkeyiz o yüzden "dünya'nın en iyisi biziz" kafasına hiç gerek yok. temelden itibaren spor ve okul yapılarını birbirine entegre edecek şekilde yeniden inşaa etmeliyiz. böyle olduğunda seyirciler de bir jenerasyon sonra kendilerini göstereceklerdir. ilk başta ailen seni izlemeye gelir lise turnuvalarında, zaten ailen geniş, ondan sonra bir kartopu gibi büyür kitle. ama bizim lisedeki gibi okuldan sonraki maçı izleyemezsin gibi bir kafa var koduuumun ülkesinde.
sıra sana geldi aykut kocaman. futboldan anlamadığını umarım artık herkes yavaş yavaş görüyordur. saygı duyuyorum, seni severimde ama takımı yönetemiyosun panpa. mehmet topal ve cristian'ın vaslui maçının 20. dakikasında yetersiz kaldığı belli oldu, o zaman Topuz oyuna girmeliydi. geç kalındı. Aykut da takmış kafayı alex'i dinlendiricem. önce takım birlikte takım gibi oynasın bak o zaman alex nasıl bir şov yapıyo. bu arada bu akşamki rövanş maçından hiçbir umudum yok. 2-1 yeniliriz gibime geliyo. onlar da ikinci golünü 87 fln atar biz de yine şanssızdık kafasına girip geceyarısı tino costa için 15 milyon euro verelim. bu filmi daha kaç kere izleyecez. krasiç ve yobo 5 gün alsanız nolurdu, ne kaybederdik. offff... allahtan fb'nin olimpik sporcuları gururlandırıyo da içimiz az da olsun rahatlatıyo. bu arada nevriye'nin galatasaray'a transfer olmasına nasıl izin verdiniz inanılmazsınız. takım kaptanı ve önemli bir türk oyuncuyu ezeli rakipinize 200-300 bin euro fark için bıraktınız ve yasemin horasan gibi bir su aygırıyla onun yeri kapanıcak mı zannediyosunuz??? yasemini ben ancak keser pastırma yaparım. başka da bi işe yaramaz zaten
offff karnımın ağrısı tavan yaptı yine.........
Wednesday, August 8, 2012
Friday, June 15, 2012
Tuesday, May 29, 2012
Wednesday, May 2, 2012
Tuesday, May 1, 2012
Playlist of the Week
Kasabian- Days are Forgotten
The Shins- Port of Morrow
Circa Survive- On Letting Go
The Decemberists- The Mariner's Revenge Song
Destroyer- Chinatown
The Shins- Port of Morrow
Circa Survive- On Letting Go
The Decemberists- The Mariner's Revenge Song
Destroyer- Chinatown
Thursday, April 19, 2012
Ciddi Mevzuatlar
Facebook'ta kendi ekledigim/benim arkadasim olan insanlar, Twitter'da da benim elle sectigim insanlar bile yaptiklariyla beni delirtip, kendilerinden nefret ettiriyorsa bir yerde bir sikinti var arkadas.
21. yuzyilda hala zorunlu askerlik diye bir kavram olmasini aklim almiyor. Meclise girdigimde ilk yapacagim is abi. Cok ilkel ve humanist olmayan bir kavram ama $yuce Turk milleti$'nden korktugu icin kimse dile getiremiyor. Birini zorla aylarca silah tutmaya, savasa gitmeye zorlamak ne demek? Askerligi cazip hale getir, maas artir, egitim firsati ver, bak bakalim daha iyi ordumuz oluyor mu olmuyor mu? Lan beni askere alsan ne olur almasan ne olur, ben ne ise yararim dagda kan gorunce ekrana bakamayan adamim.
Merak ediyorum bundan bir 30,40,50 neyse kac sene sonra bu gunlere donup baktigimizda lan nasil uyusturucu yasakmis, cok garip falan diye dusunecek miyiz? Sonucta $koskoca Ozgurlukler Ulkesi$ alkolu yasaklamisti senelerce, simdi baktigimizda nasil olur falan diyoruz. Belki bir kac on sene sonra da ayni seyi ot icin, kokain icin diyecegiz? Sonucta bunlar zaman alan seyler. Once marijuananin legalize edilmesiyle baslayacak, sonra diger uyusturuculara da sicrayabilir. Ben zaten hic anlamiyorum niye illegal de neyse.
Marijuana'nin yasallastirilmasi tartisiliyor da fuhusun yasallastirilmasi niye tartisilmiyor Amerika'da onu da merak ediyorum. Bu sektorlerde acayip para kaybediyorlar haberleri yok. Akillari baslarina gelir yakinda. Almanya'da Hollanda'da hepsi serbest de bir sikintisi gorulmus? Herseyi iyi denetlersen, guvenli kilarsan hic bir sey olmaz arkadas.
21. yuzyilda hala zorunlu askerlik diye bir kavram olmasini aklim almiyor. Meclise girdigimde ilk yapacagim is abi. Cok ilkel ve humanist olmayan bir kavram ama $yuce Turk milleti$'nden korktugu icin kimse dile getiremiyor. Birini zorla aylarca silah tutmaya, savasa gitmeye zorlamak ne demek? Askerligi cazip hale getir, maas artir, egitim firsati ver, bak bakalim daha iyi ordumuz oluyor mu olmuyor mu? Lan beni askere alsan ne olur almasan ne olur, ben ne ise yararim dagda kan gorunce ekrana bakamayan adamim.
Merak ediyorum bundan bir 30,40,50 neyse kac sene sonra bu gunlere donup baktigimizda lan nasil uyusturucu yasakmis, cok garip falan diye dusunecek miyiz? Sonucta $koskoca Ozgurlukler Ulkesi$ alkolu yasaklamisti senelerce, simdi baktigimizda nasil olur falan diyoruz. Belki bir kac on sene sonra da ayni seyi ot icin, kokain icin diyecegiz? Sonucta bunlar zaman alan seyler. Once marijuananin legalize edilmesiyle baslayacak, sonra diger uyusturuculara da sicrayabilir. Ben zaten hic anlamiyorum niye illegal de neyse.
Marijuana'nin yasallastirilmasi tartisiliyor da fuhusun yasallastirilmasi niye tartisilmiyor Amerika'da onu da merak ediyorum. Bu sektorlerde acayip para kaybediyorlar haberleri yok. Akillari baslarina gelir yakinda. Almanya'da Hollanda'da hepsi serbest de bir sikintisi gorulmus? Herseyi iyi denetlersen, guvenli kilarsan hic bir sey olmaz arkadas.
Irkcilik
Oray Egin guzel yazmis Emre hakkinda. Coguna katiliyorum, bence de Emre sadece cirkef bir adamdan fazlasi degil. Zaten Emre hakkinda dusunduklerimi bilen bilir, hic hazzetmem kendisinden. Bu vesileyle de gider zaten sezon sonu.
"Sabahlari saat satar, aksamlari maca cikar, semti Eminonu, Henri Bienvenu" diye bagiran taraftarin futbolcusundan ne bekliyorsun ki? Bu ulkenin sozde en onemli "entellektuellerinden" Okan Bayulgen, Emenike'ye multeci demedi mi? Daha neyi tartisiyoruz ki irkcilik var mi yok mu diye? Hic kimse ama biz onlari sempatik buluruz, Nouma'ya bakin falan demesin. Hala toplumumuzda siyah tenlilere alisamadik ve bir takim bariyerler yikilmadan da bunun olmasi zor.
Bunun cahillikle, geri kalmislikla alakasi yok. Tamamen sosyal tarihle alakali bir durum. (bkz. Trayvon Martin, Norvec katliami etc.)
"Sabahlari saat satar, aksamlari maca cikar, semti Eminonu, Henri Bienvenu" diye bagiran taraftarin futbolcusundan ne bekliyorsun ki? Bu ulkenin sozde en onemli "entellektuellerinden" Okan Bayulgen, Emenike'ye multeci demedi mi? Daha neyi tartisiyoruz ki irkcilik var mi yok mu diye? Hic kimse ama biz onlari sempatik buluruz, Nouma'ya bakin falan demesin. Hala toplumumuzda siyah tenlilere alisamadik ve bir takim bariyerler yikilmadan da bunun olmasi zor.
Bunun cahillikle, geri kalmislikla alakasi yok. Tamamen sosyal tarihle alakali bir durum. (bkz. Trayvon Martin, Norvec katliami etc.)
Peer van Hooijdonk
Twitter'dan lütfen Jennifer Johnson'ı takip eder misiniz, kadın inanılmaz komik. Bağıra bağıra gülüyorum. Facebook'a da yazdım gerçi geçen gün ama heralde bakmamışsınızdır. Kefil olurum kendisine.
Bugün döktürüyorum yine. Kafam rahatlayınca bir espriler patlatıyorum arka arkaya sahabdan beri, 61'de Musa Şov gibi.. Telefon faturam 24 saatte 160 lira arttı ve rekor kırdım heralde. Ödev için sabah karşı 2'de 1 saat kadar 5 kişiyle konferans yaptım ve götümde patladı fena. Ama abi ben Amerikan aksanıyla ingilizce konuşan kadınların ses tonunu çok seviyorum. Az kalsın telefonda kadına pardon ama sesiniz inanılmaz diyecektim, zor tuttum kendini.
Trabzonspor Emre için savcılığa suç duyurusunda bulunmuş, eğer samimi olarak bunu destekleyen varsa tamamen arkadaşlığımı ve tüm ilişkimi gözden geçireceğim. İnsanlığından şüphe ederim. 8 maç ceza vermekle 5 ay hapis yatmak arasındaki farkı kavrayamıyosan insan değilsin. Zaten Emre niye döndüki buralara anlasam... Sanki Trabzon yönetimindeki ameleler herkese ırkçılık yapmıyolar $koduğumun Laz'ı!$
Bugün döktürüyorum yine. Kafam rahatlayınca bir espriler patlatıyorum arka arkaya sahabdan beri, 61'de Musa Şov gibi.. Telefon faturam 24 saatte 160 lira arttı ve rekor kırdım heralde. Ödev için sabah karşı 2'de 1 saat kadar 5 kişiyle konferans yaptım ve götümde patladı fena. Ama abi ben Amerikan aksanıyla ingilizce konuşan kadınların ses tonunu çok seviyorum. Az kalsın telefonda kadına pardon ama sesiniz inanılmaz diyecektim, zor tuttum kendini.
Trabzonspor Emre için savcılığa suç duyurusunda bulunmuş, eğer samimi olarak bunu destekleyen varsa tamamen arkadaşlığımı ve tüm ilişkimi gözden geçireceğim. İnsanlığından şüphe ederim. 8 maç ceza vermekle 5 ay hapis yatmak arasındaki farkı kavrayamıyosan insan değilsin. Zaten Emre niye döndüki buralara anlasam... Sanki Trabzon yönetimindeki ameleler herkese ırkçılık yapmıyolar $koduğumun Laz'ı!$
Wednesday, April 18, 2012
Procrastinate much?
Yarına olan, doğrusu yarın geceyarısına due olan take-home midterm'e bakarken, gözüme birşey ilişti, hokey ustası ve aşağı yukarı tanıdığım 3-5 hokeyciden biri olan Wayne Gretzky'inin kızı ne kadar güzelmiş. Sırf o yüzden yazıyorum bu postu. Bence bir bakın twitter'e koyduğu resimlere, follow edin derim..
--edit: Penny Taylor'a geçmiş olsun, umarım hızla iyileşir canım benim
--edit: Penny Taylor'a geçmiş olsun, umarım hızla iyileşir canım benim
Monday, April 9, 2012
Food for Thought
Her zamanki gibi garip bir saatte post. Insan psikolojisi tabii geç saatte artık hormonel bir değişiklikten mi kaynaklanıyor bilmiyorum melatonin dopamin gelen bir hüzün ve düşünce akışları ve akabininde bir tuhaf post.
bir dolmuş sırasındayım kadıköyde. bilgeadam çıkışı geçen pazar günü. tabii o saatte de dolmuş gelmez, beklerim hep. eskiden guiness içtiğimiz bardan bir evsiz adamdan selpak almıştık, o adam yavaş yavaş geliyor dolmuş sırasına. bozuk para istiyo. çıkardım cebimdeki metalleri. arkamdaki kız bi dakika bekle bozdurup geliyorum dedi. adam ben ve yanımdaki kadına döndü ama belki de kendi kendine konuşuyordu "çok hata yaptım ve hatalarımın bedelini ödüyorum" dedi ve ağlamaya başladı... şimdi ben de eve gideyim bir Amerikan dizisi izleyip buradan nefret ediyorum diyeyim, kendimden utandım. teslim olmamış ama insanlık henüzi parayı bozduran kız geri gelip adama 5 lira verdi. belki birgün bizden de bişey olur.
Subscribe to:
Posts (Atom)